Hakan Ali Toker
1976 doğumlu, Mersinli Hakan A. Toker, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde başladığı klasik piyano ve bestecilik eğitimini ABD’de Indiana Üniversitesi Müzik Fakültesi’nde tamamladı (2000, lisans). Bu kurumda caz ve elektronik müzik de çalıştı. Resmî öğrenimine paralel olarak doğaçlama ve Türk müziği konularında kendi kendini yetiştirdi; piyanodan sonra kanun ve akordeon çalmayı öğrendi.
ABD’de yaşadığı 9 yıl boyunca çok sayıda konser verdi. Klasik müzik alanındaki çalışmalarını, etnik dünya müzikleri de içerecek şekilde genişletti. Orta Doğu (Salaam), Orta Asya (İpek Yolu) ve Güney Amerika (Orquesta Son) müzikleri yapan gruplarla sahne aldı, albümler kaydetti ve bu gruplarla pek çok okul ve üniversitede sunumlar yaptı. Aynı dönemde sessiz filmlere müzik yapmaya başladı; mutli-medya sanatçıları, dansçılar, şairler, jonglörler, akrobatlar ve oyuncularla sıradışı ortak projelerde yer aldı.
2006’da yurda dönerek Tanini ve Abra gruplarının kurucu kadrolarında yer aldı, Yıldız İbrahimova ve Dilek Türkan gibi sanatçılarla konserler verdi; kısa bir süre flütçü Christian Plouvier’yle çocuklara yönelik müzikli mizah gösterileri yaptı (Ankara Festivali, 2009).
Türk müziğinin piyanoda icrası alanındaki çalışmalarıyla çığır açan Toker, “Piyano ile Türk Müziği” (2005) ve “Alla Turca Alla Toker” (2012) albümleriyle dinleyicilerinin ve meslektaşlarının övgülerini kazandı. 2011’de Türkiye’de ilk defa Türk makamlarına göre akortlattığı piyanolarda konserler verdi. Bu etkinliklerini klavikord, klavsen ve Fluid Piano gibi klavyeli çalgılarla da sürdürmektedir. 2012’da yarattığı “Senfonik Fasıl” projesiyle Türk sanat müziğini konçerto formatına soktu. İstanbul ve izmir Devlet Senfoni Orkestraları dahil yurt içinde ve yurt dışında pek çok senfoni orkestrası eşliğinde çaldı.
2013’te 1. Mersin Kültür Festivali kapsamında “Yaşayan Değerlerimiz” ödülüne layık görüldü. 2017’de Hırvat meslektaşları Matej Meštrović ve Matija Dedić’le birlikte kaydettikleri ve Parma Firmasından çıkan “Vivaldi – 4 Seasons for 3 Pianos” albümü Global Music Awards gümüş madalya ödülüne layık görüldü. 2019’da aynı ödülü aynı firmadan çıkan kendi solo albümü “Toker Messing Around … with the classics;)” ile aldı.
Öğrencilik yıllarından beri Bilinmeyen Besteciler, Türk Bestecileri, Kadın Besteciler gibi özel konularda araştırma yapıp açıklamalı konserler veren Toker, klasik müzikte doğaçlama geleneğini sürdüren dünyada sayılı konser piyanistlerindendir.
İcracı olarak bugüne kadar 28 ülkede konser verdi; uluslararası İstanbul, Ankara, Mersin, Side, Lvov (Ukrayna), Indianapolis Caz (ABD) gibi pek çok festivale katıldı; pek çok radyo ve televizyon programına konuk oldu, yerli ve yabancı basından övgüler aldı.
Besteci olarak klasik Batı müziği, Türk müziği ve caz türlerinde her ölçekte eserler vermektedir. Bunlar arasında sahne eserleri, çocuklar için iki opera ve askerliği sırasında yazdığı bando için eserler de bulunmaktadır.
Bugün Hakan A. Toker solo resitallerinin yanı sıra kendi kurduğu gruplar ve yarattığı projelerle albümler kaydetmeye ve konserler vermeye devam ediyor. Güncel projeleri: “Toker Trio” ve “Şehir Hayatı” (etnik caz); “Toker Klasikleri Kurcalıyor”, “Evlerinin Önü Klavsen” “Alla Turca Alla Toker” ve “Senfonik Fasıl” (klasik-caz-Türk müziği sentezi); “Aşk Valsleri” (klasik Batı). Detaylı bilgi projeler sayfasında.
Piyanodan tavşan çıkaran müzisyen!”
Şefik Kahramankaptan
Sanattan Yansımalar
“Çok renkli besteleri, düzenlemeleri ve piyanoda sergilediği parmak ısırtan hünerleriyle günümüz Türk müzik dünyasının en parlak sanatçılarından biri olduğunu çoktan ispatlayan piyanist Hakan Ali Toker…”
Onur Aydın
Andante
“Karşımızda, sanatına çok hakim, herkesin bildiği eserleri parçalayıp yeniden inşa edebilen ve bunu yapmakla bize beklenmedik ama aynı zamanda tanıdık bir şey verebilen bir sanatçı var.”
Darren Rea
Review Graveyard (İngiltere)
[…]Hakan Toker[…] klasik eserleri cazlaştırıyor ve diğerlerini de klasikleştiriyor. Ne var ki, insan, dinlemeyi bitirdiğinde, onun müzikal zekasını bu kadar ustalıkla bölmekle kalmayıp, her iki müzik türünü nasıl bir bütün içerisinde eritebildiğine şaşıp kalıyor.”
Lynn René Bayley
The Art Music Lounge (ABD)
“Ezgilerle oynayışı, tamamen birbirinden ayrık unsurları inanılmaz bir estetik bütün içine dokuyuşu çok etkileyici. Sıcak tavrı, dinleyicinin hem bilerek, hem de kazara verdiklerini müziğin içine katma yetisi, ve de kendisinin müzikle (herhangi bir tür müzikle) bütünleşmesi, bütün bunlar emsalsiz. Artık pasif bir şekilde müzik dinleyemez oldum, kafamda doğaçlamalar yaratmaksızın.”
Leah Savion, Bilişsel Bilimler Profesörü
Indiana Üniversitesi Felsefe Bölümü